6 Kasım 2007 Salı

Inside Man

Dalton Russel (Clive Owen) bir hücreden seslenir bize. Kim, nereden, nasıl, ne zaman gibi tipik sorulara bir bir cevap verirken söz nasıl'a geldiğinde zamanda geri gideriz..

Büyük bir bankada insanlar sıra beklerken boyacı kılığındaki Dalton ve 3 arkadaşı bankaya girerler. Kimsenin dikkatini çekmeden kameraları etkisiz hale getirir ve işe başlarlar. Önce kapıları kilitler sonra silahları çıkarırlar. Herkes bir anda panik olsa da onlara söylenen her şeyi yaparlar.

Dalton ve arkadaşları önce bütün banka çalışanlarını ve müşterileri kasa önünde toplar ve onları soyar. Maksat kendileri dahil herkese aynı kıyafeti giydirmek ve polisi şaşırtmaktır..

Bu arada Dedektif Keith Frazier (Denzel Washington) da adamlarını toplayıp olayı çözmeye çalışmaktadır. Dalton'la telefonda konuşur ve isteklerini öğrenir: Bir uçak, iki otobüs, benzin vs.

Dalton'un verdiği zaman tükenip de istediklerini temin edemeyince Detektif Frazier Dalton'la bir daha konuşur. Süre uzar. Detektif Frazier bundan şüphelenir. Dalton'un istekleri konusunda çok da acele etmediğini farkeder ve bunu anlamak için içeri girmeye karar verir.



Dışarı çıktığında fikri hala değişmemiştir. Dalton zaman kazanmaya çalışmaktadır. Ama neden?

Bütün bunlar olurken bankanın sahibi Mr. Case (Christopher Plummer) endişelidir. Ama para için değil kiralık kasası için. Kasada herkesten sakladığı bir şey vardır ve onun için çok önemlidir. Kasayı kimse görmeden ordan çıkarması gerekmektedir. Bunun için Madeleine White'ı (Jodie Foster) tutar. Madeleine tanıdığı kişilerin gücünü de kullanarak Dalton'la konuşur ve bankaya girer. Konuşmaları boşa çıksa da gerçek açığa çıkmış ve Mr. Case'in sakladığı şeyi öğrenmiştir.
Detektif ve ekibi içerde konuşulanları duymak için bankaya gönderdikleri pizza kutularının içine ses kayıt cihazı koyarlar. Ancak duydukları şey eski Arnavutluk Başkanının kaydedilmiş sesinden başkası değildir.

Dalton'sa dışarı bıraktığı rehinelerden birinin eline verdiği notun içine sakladığı cihazla detektif ve ekibinin bütün planlarını duyar. Frazier bunu geç de olsa farkeder ama sorumlu polis şefi Captain John Darius (Williem Dafoe) Fraizer'ı dinlemez ve ekiple birlikte içeri girmeye çalışır. O anda bankanın kapısı havaya uçurulur ve rehineler dışarı kaçışmaya başlarlar. Polislerin içeri girmek üzere olduğunu öğrenen Dalton'sa çoktan planını yapmış ve uygulamaya koymuştur. 3 arkadaşı da rehineler arasına karışmış ve kendilerini kurtarmıştır. Dalton'sa ortada yoktur.
Bütün bina aransa da Dalton bulunamaz. Rehinelerin sorgusundansa bir şey çıkmaz çünkü herhangi biri doğru ya da yalan söylüyor olabilir. Üstelik bankadan da hiçbir para çalınmamıştır. Yani ortada ne suçlanacak kişi ne de suçlanabileceği bir şey vardır.

1 hafta sonra büyük bir araba bankanın önünde park etmiş beklemektedir. Dalton'un arkadaşları arabadadır ve Dalton'u beklerler. O bankadan hiç çıkmamış, kasanın yanındaki arşiv odasına kolaylıkla kurdukları minik bir hücrede 1 hafta kalmıştır. İlk başlarda zaman kazanmalarının sebebi budur. O hücreyi inşa etmek. Her şey planladıkları gibi gitmiştir. Baştan beri amaçları da bankadaki parayı değil Mr. Case'in kiralık kasasını açmaktır. Kasadaki elmaslarla gizli dosyayı alır ve bankadan ayrılırlar..

2 Kasım 2007 Cuma

Shrek The Third

Kahramanımız Shrek, benim kahramanım eşşek bu filmlerde, ve Fiona bir süreliğine Fiona'nın annesi ve babasıyla yaşamaya gelmiştir. Fiona'nın babası Kral Harold hastadır ve ölmek üzeredir ve tabi hala kurbağadır. Son nefesini verirken Shrek'e krallığın başına geçmesini söyler. Shrek tabi ki böyle bir şeyi istemez ve hemen bataklığına geri dönmek ister. Bunun için bir şansı da vardır. Harold'un bir oğlu daha vardır ve o da varis olabilir. Onu bulmak ve ikna etmek de Shrek ve yol arkadaşları eşek ve kediye düşer.
Yol hazırlıkları yapılır, eşek ejdarhadan olma ejderşekleriyle vedalaşır ve gemiye binerler. Fiona'nın bir sıkıntısı vardır ama bir türlü söyleyememektedir. Gemi limandan uzaklaşırken bağırır hamileyim diye. Shrek bunu duyup el sallar Fiona'ya. Ama iyice uzaklaşıp da uykuya yatınca bebeklerle ilgili kabuslar görmeye başlar :)

Varis Artie'yi okulunda bulur ve onu yanlarına alırlar. Bu arada Prens Charming de Çok Çok Uzak Ülkeyi ele geçirmiş, Prenses Fiona'yı, annesini ve çay arkadaşlarını, Rapunzel, Pamuk Prenses falan, tutsak etmiştir.

Shrek ve diğerleri ülkeye döndüklerinde bu işe hemen bir son verirler. Artie kral olur, Shrek ve Fiona da bataklıklarına döner bebekleriyle mutlu mesut yaşarlar.. :)

1 Kasım 2007 Perşembe

Ratatouille

Remy sevimli mi sevimli, koku duyusu çok gelişmiş, yemek bağımlısı minik bir faredir. Kalabalık ailesiyle birlikte yaşadıkları evde çerçöp yemek yerine mutfaktan aşırdıkları ve öğrendikleriyle kendine özel yemekler yaparak onları yemeyi tercih eder. Ama bir gün evin sahibi onu görür ve evde savaş başlatır :) Bütün sülale kaçar. Remy ise hayranı olduğu büyük İtalyan usta Gusteau'nun "Anyone can cook (Herkes yemek yapabilir)" başlıklı yemek kitabını da almaya çalıştığı için arkada kalır ve ailesinin peşinden gitse de onlara yetişemez.
Tek başına düştüğü kanalizasyonda mutsuzca dolanırken Gusteau'nun ruhu ona seslenir ve onu doğru yola yönlendirerek tam da Gusteau'nun restoranına götürür.

Gusteau ölmüştür ve restoranının hayran olunacak ünü sönmek üzeredir.. Herkesin kortkuğu yemek eleştirmeni restoran hakkında sürekli kötü şeyler yazmaktadır.

Ama işte kahramanımız Remy tam da bu noktada restoranla tanışır. Başta kaçmaya çalışsa da onunla aynı günde restorana düşen Linguini ile aralarında bir dostluk gelişir ve kimseye çaktırmadan birlikte yemek pişirmeye başlarlar. Bu arada herkes Linguininin, aslinda Remy'nin, yemeklerine bayılır.

Sonunda Remy kendini kanıtlar ve herkese sevdirir. Linguini'nin de Gusteau'nun oğlu olduğu ortaya çıkar ve restoran ona kalır. Eleştirmen de Remy'nin yaptığı Ratatouille yemeğini yiyerek çocukluğunda tattığı lezzetleri hatırlar ve restorana tam not verir :)